Gündeme dair!

İki Burak ve Emirhan alacakları için kulübü federasyona şikayet etti haberi ilgimi çekti.

Kimbilir ne çekler, senetler, ne sözler verildi de; Limak’ın elektrik parası, kulüp personelinin hak edişleri, sigorta primleri vb konularda tüm öteleme enstrümanları tükenmiş olmalı ki futbolcular çareyi Federasyona şikayet etmekte buluyorlar..

Böyle bir ortamda samimi olarak söylüyorum Başkan ve Yönetici olmaya utanırım, Özlüce Tesisleri'ne adımımı bile atamam..

Biliyorum biliyorum ilk kez olmuyor da geçmişle kıyas yapmak açısından düşündürücü oldu..

Ne kadar ilginç değil mi, yıllar önce paramızı alamıyoruz diye kulübü federasyona şikayet eden futbolculara olan tepkilerimiz ciddi anlamda sert iken bugün öyle bir duruma geldik ki şikayet edenlere son derece haklılar diye bakabiliyoruz..

Duygular törpülene törpülene daha az hissedersiniz acıyı, utanmayı yalama olur dedikleri bu mu yoksa zamana göre değer yargıları mı değişir hâl aldı ?

Bugünün Rusya’sında sosyalist fikirleri savunanlara sağcı, libaralistlere ise solcu deniyor... Henüz 1989 öncesiydi tam tersi... 30 küsür yıldaki değişim çok korkutucu...

Rolling Stones grubu bir dizi konser için Japonya’ya girerken uyuşturucu ile yakalanınca; grubun tüm dünyada prestiji düşmüştü…Hâtta ve hâtta Amerika’da aileler (ki çoğunluk muhafazakardı o zamanlar) çocuklarına Stones albümleri almayı - konserlerine gitmeyi engellediği için grup dağılma noktasına gelmişti menajerlerinin zoruyla çok meşhur 2 hit parçayı 1 gecede yapıp varolma mücadelesini kazanana kadar... Bugün ise uyuşturucu şarkılarda övülüyor, kiliselerde eşcinsel evlilikler yapılıyor..

Varılan marjinalliğe bakınız..

Gelelim gündemimize..

Ataberk de sıvışmayı tercih etti..

Kulübü yönetenlerin onlarca yıldır yaptığı (bırakalım miş’li geçmiş zamanı) hatayı bir kenara bırakıp şampiyonluk senesini milat kabul edersek 11 yılda had safhada çapsızlık, kakavanlık ve nursuzluğun bizi getirdiği yer burası…Alt yapıdan yetişenlere bile sahip olamıyoruz sıvışıp gidiyorlar…İmza atsaydı bonservis bedeli olurdu ama öte yandan iş garantisi de olurdu...

Bursaspor kalesini koruyup tecrübelenip yüksek bedelle başka bir kulübe gitmek varken yetiştiğin camiayla restleşip  ipleri koparıyorsan başka bir Anadolu kulübüne gitmek için değmez...

Gideceği yer kanaatimce İstanbul’un beylerinden bir tanesi..

Ekrem Pamuk’un gündemden çıkması çok doğru oldu..

Vekaletle başkanlık olmaz... Camiayı da bir kenara bırakalım tüm resmi kurumlara karşı siz sorumlu olacaksınız ama perdenin arkasında başka birisi...

Bu şekilde Bursaspor kulübü değil en abidik kubidik dernek bile yönetilemez...

Herhangi bir hukuki mesele de Sayın Adanur kendini öne atsa devlet-hukuk tanır mıydı onu ? Mühür kimdeyse Süleyman O’dur..

Bunun düşünülmesi bile yöntem olarak şık değildi..

Yönetim binasının Özlüce’den alınıp Stadyuma götürülecek olması muhteşem bir vaad aslında ama Sayın Adanur’un Sportif Direktör olarak açıkladığı isim de bana tuhaf geldi..

Sonra çıkıp Mustafa Hoca ile falan da konuşacağız demesi de, sosyal medyada futbolcu transferi yapacağı mevkileri söylemesi de kuracağını söylediği sistemle çelişiyor..

Yöntem bu değildir..

Siz Sportif Direktörü getirirsiniz... Kulübün geleceğini nasıl şekillendireceğinin raporunu istersiniz.

Maiyetinizle, alt yapı koordinatörünüzle tartarsınız gerekirse redakte edersiniz ve yol haritanızı şekillendirmiş olursunuz.

Teknik direktörü siz bulmazsınız sportif direktörünüz bulur ve onlar transferleri yaparlar..

Davul birinde tokmak birinde olmaz..

Şampiyon olduğumuz günden itibaren yapılan hatalı yönetimlerin ve kötü transferlerin bedelini ödüyoruz bugün..

Olur veren, alalım diye yönetimlere baskı yapan hocalar yolcuydular; ya Başkan ve yöneticiler ?

Yalnız yolcuların değil Hancıların hataları da bulunduğumuz dipsiz kuyunun sebebidir...

Ve O hancıların hepsi eminim ki iyi birer Bursaspor’luydular ama kulübü getirdikleri nokta ortada..

Sayın Adanur’un da bu durumları iyi değerlendirmesi lazım..

Sevmek yeterli olmuyor..

Bursaspor’un daha fazla darbeyi tölöre edebilecek takatı kalmadı..