Galatasaray karşısında alınan 2-1 lik mağlubiyet çok üzülünmesi, dövünülmesi gereken bir durum DEĞİL bence..
Evet doğru 3 puan daha alsaydık çok iyi olurdu..
Evet doğru 2.250 tl TFF primi derdimize bir nebze deva olurdu
Evet doğru iyi sükse yapardık
Evet doğru kuş elimizden son 20 dakikada uçtu gitti..
Ancak Gelin ata binmiş ya nasip demiş..
Neticede yenildiğimiz takım zannediyorum be sezonun şampiyonu..
Salladık ama deviremedik ancak ÇOK İYİ yolda olduğumuzu düşünüyorum..
25-30 mt lik daracık alanda tüm hatlarımız bir bütün halinde oynuyor ve rakibin daralan alanda üretken olabilmesine imkan vermiyor..Top kapıldığında ise piranhalar gibi saldırıyoruz
Son derece akıllı, son derece pratik, son derece efektif ve her an bir şeylerin değişebileceği, seyredenlere büyük keyif veren bir oyun düzeni var..
Bu oyun planı ile Bursaspor’u izlemek çok büyük bir zevk..
Lagara lugara yok Le Guen var..
Kondisyonumuz gelişmesine ve biraz daha zamana ihtiyacımız var gibi gözüküyor ama bu halimizle bile bileğimizi bükmek hiç kolay değil...
Kabul etmek gerekir ki bu oyun düzeni tüm futbolcular açısından yorucu da..Tüm bloklar oyun süresince ileri geri hareket ediyor, sabit duran hat yok..Rakibimiz gibi önemli ayaklara sahip başpehlivanlığın en güçlü adayına karşı maçın başında ve henüz diriyken kazandığımız fırsatları gole çeviremediğimiz, ani çıktığımız birçok pozisyonda ara pası olabilecek toplar büyük bir şanssızlık eseri rakip defans oyuncularına çarparak ara pası olamadığı için farkı açamadık..
Diriliğimiz kaybolmaya başladıkça rakibin oyunun sonuna yaklaştıkça can havliyle saldırması panik getirdi, düzen bozuldu ve detaylar farkı yarattı..
Barış’ın çıkması oyunu koparabilmeyi iyice imkansız hale getirmişti zaten
Evet iyi bir 9 numara bize ilaç gibi gelir..Kadrosunda bu kadar santrafor varken, Sercan-Deniz-Kubilay-Stancu ile hala 9 numara arıyorsa bir takım; bu kadar etkin oyun planına rağmen en golcü futbolcumuz 4 gol atmışsa burada ciddi problem var demektir...
Alsak geçmiş hocaları sorgu hakimi gibi sorsak kardeşim bu arkadaşları hangi saikle ve neyi düşünerek bu takıma kattınız desek 1 söyler 1001 işitiriz..Yeryüzünde de TEKNİK EKİBİ yanlış, hatalı, kötü niyeti transferden direkt olmasa da MÜTESELSİL bile sorumlu tutmamızı sağlayacak bir hukuki nizam yok en nihayetinde sallar gönderirsin hocayı..Yapabileceğin tek şey bu
Sayın Başkan Ali Ay’ı karşımıza alsak haddimiz olmayarak sorgu hakimi gibi sorsak ey Başkan seçildiğin günden beri zamanını, enerjini, emeğini verdin yetmedi bir de cebinden 12 milyon euro koydun Allah razı olsun, hele bir cevaplar mısın 9 numara ararken 9 numara enflasyonuna sebep olan yönetimin başında siz vardınız; bu arkadaşlar işe yaramıyorsa siz aldınız siz karşılayın maliyetlerini desek böyle bir sistem de yok yeryüzünde..
O zaman da 1 söyler 10001 işitiriz sonra da karalar bağlar haklısın Başkanım der derdine ortak olur cebimizdeki 3-5 kuruş parayı da katkı olsun diye teslim eder; sorgularken borçlu çıkar depresyon geçiririz vesselam
Bunları niye anlatıyorum..
Doğru YÖNETİM şekli; SPORTİF DİREKTÖR’ün dümende olduğu BAŞKAN’ın ise tesislere bile uğramadığı CEO’sundan bilgi aldığı sistemdir, her konuya Başkan’ın karar verdiği değil..
Doğru YÖNTEM ise kulüplerin dernek statüsünden çıkıp (Bu konuyu inceledim, dernek statüsünde olmanın avantajlarını biliyorum, SPK ile halka açılan 4 kulübün sportif A.Ş ile olsa da farklı yöntemlerini biliyorum, kulüplerin giderlerinin kulüp bünyesinde tutulurken hisse senedi alanların kulübün borçlarıyla alakalandırılmadığı mevcut durumun eblekliğinin de farkındayım, mevcut yasal durum ile halka arzın kolay kolay gerçekleşemeyeceğini de biliyorum ama Kulüpler Birliği aracılığıyla çalışma yapılıp TFF aracılığıyla Bakanlık bilgilendirilip Hükümet’in gerekli yasal düzenlemeleri yapması sağlanabilir) bağımsız değerlendirme kuruluşları aracılığıyla kulüp değerlerinin tesbit edilip hisse senedi çıkararak halka arz olmaları , (belki %15 gibi uhdesinde nötrölizasyon amacıyla hisse bulundurulabilir), hisse senedi kulüp üyeliği kombine bilet arasında ilişki kurarak taraftarın da kulübün paydaşı olmaya yönlendirilmeye sağlanması amaçlanmalıdır..
Çoğunluk hissesi kiminse o Başkan olur ve CEO’sunu o belirler..Renk aşkı sevda vs gibi duygusal öğeler bir tarafa itileceği için çoğunluk hissesinin sahibi olan odaklar-şahıslar; kulübü profesyoneller aracılığıyla kendi şirketleri gibi yönetir..
Başkan hesabı CEO’ya sorar..Hisse senetlerinin değer kaybı, sportif başarısızlık yada o veya bu şekil tıkanıklıklar CEO’nun işini kaybetmesine sebep olacağı için, adam rengi ne olursa olsun işini kaybetmemek kariyer yapmak için canla başla çalışır.
Böyle bir düzen de, 4 tane 9 numara varken ve onlara paraları tıkır tıkır ödenirken yeni bir 9 numara peşinde koşacak durum asla olamaz..