Le Guen operasyonunun ne kadar gerekli ve haklı olduğu bir kez daha çıktı ortaya. Teknik ve sosyal yöndeki görev anlayışı ile Fransızın, karanlığı aydınlığa çevirme şansı hiç yoktu. Gerçekten gitmişti Bursaspor. Rakibe saygı duymakla, ingiliz centilmenliği ile bu işler olmaz. Her şeyi belli kalıplar içinde tasarlayıp, illaki sonucu beklemekle de hiç olmaz. Hele hele Türkiye'de. Bursaspor'un Konya maçındaki dirilişi, mücadelesi ve gerek maç içinde gerekse maç sonundaki birlikteliği, coşkusu, bunun en güzel örneği. Belli kalıpların dışına çıkmak da (Damardan girmek gibi) önemlidir futbolda. Takımdaki bazı yabancıların bugüne kadarki "Konu mankeni"ni oynamaları da değiştiğine göre Mustafa Er'in katkısı inkar edilebilir mi? Le Guen işler iyi giderken Le Guen. İşler sarpa sardı mı, bu havayı anlamaz ben. Onun için gerekliydi operasyon. Bir de Başkanımız var. Şöyle bir geriye bakıyorum; 2009-10'da 75 puan ile şampiyon olmuşuz. 2010-11'de 61 puan ile üçüncü, 2011-12'de 49 puan ile sekizinci, 2012-13'te 55 puan ile dördüncü, 2013-14'te 46 puan ile sekizinci, 2014-15'te 57 puanla altıncı, 2015-16'da 44 puanla onbirinci, 2016-17'de 38 puanla ondördüncü sırayı elde etmişiz. Yani kümede kalma savaşı için cepheye giden sadece Ali Ay. Geçen sezon "Ben bu işi öğrendim" demesine rağmen, bu sezon yine cephede. Ali Ay döneminde kötü kokular gelmiyor ama, demek iş bununla da bitmiyor. Eğer son yıllarda sadece onun döneminde, küme düşme korkuları yaşanıyorsa, ortada büyük teknik aksaklıklar var demektir. Önümüzdeki kongrede büyük bir ihtimalle Ali Ay göreve devam edecektir. Onun için "Hiç olmazsa bu aksaklıkları gör artık" diyorum.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Le Guen ve anlamaz ben
Mustafa Tunçakın'ın bugünkü köşe yazısı.
Le Guen operasyonunun ne kadar gerekli ve haklı olduğu bir kez daha çıktı ortaya.
Teknik ve sosyal yöndeki görev anlayışı ile Fransızın, karanlığı aydınlığa çevirme şansı hiç yoktu.
Gerçekten gitmişti Bursaspor.
Rakibe saygı duymakla, ingiliz centilmenliği ile bu işler olmaz.
Her şeyi belli kalıplar içinde tasarlayıp, illaki sonucu beklemekle de hiç olmaz.
Hele hele Türkiye'de.
Bursaspor'un Konya maçındaki dirilişi, mücadelesi ve gerek maç içinde gerekse maç sonundaki birlikteliği, coşkusu, bunun en güzel örneği.
Belli kalıpların dışına çıkmak da (Damardan girmek gibi) önemlidir futbolda. Takımdaki bazı yabancıların bugüne kadarki "Konu mankeni"ni oynamaları da değiştiğine göre Mustafa Er'in katkısı inkar edilebilir mi?
Le Guen işler iyi giderken Le Guen.
İşler sarpa sardı mı, bu havayı anlamaz ben.
Onun için gerekliydi operasyon.
Bir de Başkanımız var.
Şöyle bir geriye bakıyorum;
2009-10'da 75 puan ile şampiyon olmuşuz. 2010-11'de 61 puan ile üçüncü, 2011-12'de 49 puan ile sekizinci, 2012-13'te 55 puan ile dördüncü, 2013-14'te 46 puan ile sekizinci, 2014-15'te 57 puanla altıncı, 2015-16'da 44 puanla onbirinci, 2016-17'de 38 puanla ondördüncü sırayı elde etmişiz.
Yani kümede kalma savaşı için cepheye giden sadece Ali Ay.
Geçen sezon "Ben bu işi öğrendim" demesine rağmen, bu sezon yine cephede.
Ali Ay döneminde kötü kokular gelmiyor ama, demek iş bununla da bitmiyor. Eğer son yıllarda sadece onun döneminde, küme düşme korkuları yaşanıyorsa, ortada büyük teknik aksaklıklar var demektir.
Önümüzdeki kongrede büyük bir ihtimalle Ali Ay göreve devam edecektir. Onun için "Hiç olmazsa bu aksaklıkları gör artık" diyorum.
Kaynak: Bursa Hakimiyet
En Çok Okunan Haberler