İletişim günümüz sosyal hayatının temel maddelerinden biridir ve sağlıklı bir yaşam için olmazsa olmazdır. İletişim ögeleri ise ‘’gönderici, hedef, mesaj, ortam, geri bildirim ve gönderme biçimidir.’’ İçinde bulunduğumuz dönemde ise iletişim, farklı kanallar kullanılarak hedef kitleye hızlı bir şekilde ulaşmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda iletişim araçlarından yer yada süre satın almak yoluyla sergilenen ve bir ücret karşılığı oluşturulduğu belli olan duyuruya da ‘’reklam’’ denmektedir.
Reklam sadece para kazanma amacı gütmez belli aşamalarda markaya değer katmak, farkındalık oluşturmak, imaj ve itibar oluşturmayı sağlamak içinde kullanılmakta. Bu sebepten dolayı reklama ihtiyacı olmayan şirketler dahi akılda kalmak ve imaj oluşturmak açısından sürekli farklı iletişim kanalları kullanarak karşımıza çıkmakta. İnsanların toplu olarak bir araya geldikleri mekanlar reklam veren için mükemmel bir hedeftir, çoğu şirket bu alanlarda yer kapma yarışına girmekte ve bunun sonucunda prestij elde etmektedir. Spor sponsorluğu işi reklamcılık alanına yeni boyutlar açmaktadır. Sponsorluk destekleyen ve desteklenen arasında karşılıklı olarak yapılan sözleşmedir ve temelinde ‘’karşılıklı yarar sağlamak’’ yatar. Sponsorluk bir zorunluluk değildir, hiçbir kuruluş yada şirket sponsor olmak zorunda değildir ve sponsorluklar şirketlerin reklam bütçelerine dahildir. Sponsor olacak firma net olarak adının duyulmasını ve görülmesini ister.
Dünya yıldızı oyuncuların imza törenlerine bir bakın arka planda sponsorların logoları hatta ürünleri yer almakta. Bu tip bir imza töreninde hem kulüp hem de sponsorlar kazanmakta buna en taze örnek olarak Manchester United’ı verebiliriz, ilk haftada tam 300.000.000 TL değerinde Zlatan Ibrahimovic forması satıldı. Zlatan Ibramovic 34 yaşında bir futbolcu olmasına rağmen Manchester United onu sadece iyi bir futbolcu olduğu için değil takip edilen bir reklam yüzü olduğu içinde kadrosuna dahil etti ve bunun sonucunda sponsorlar tarafından daha fazla aranan bir kulüp oldu. Aslında bakarsanız burada herkes kazandı, İbrahimovic 34 yaşına rağmen çok iyi bir sözleşmeye imza attı, kulüp daha fazla sponsor buldu, ürün sattı ve uçuk bir gelir elde ederek Zlatan’a yıllar içinde ödeyeceği parayı bir haftada kasasına koydu en önemlisi de sponsorlar cephesinden ise milyarlara ulaşan görüntülenme...
Manchester United sadece bir örnek Avrupa’da çoğu kulüp sponsorlarına sadece görünürlüğü değil hizmeti de vaad ediyor. Ortak sosyal sorumluluk projeleri, imza günleri, sponsor firma gezileri çünkü sponsorluğun temelinde KARŞILIKLI YARAR SAĞLAMAK yatıyor.
Bizim açımızdan bakıldığında ise durum hiçte iç açıcı gözükmemekte. Eksik stadyum, satılamayan kombineler (boş stadyum), sportif başarısızlık, marka futbolcular, görünmeyen ve hizmet edilmeyen sponsorlar, taraftarların önüne atılmak suretiyle boykot edilen global firmalar. Tamam belki bu firmalar bu travmaları kaldırabilecek güçteler, ya kaldıramayacak güçte olan şirketler? Sizce onlarda bize sponsor olacak kadar cesaret var mı? Sponsorluk karşılıklı çıkar sağlamak ise kusura bakmayın bizim çok sponsorumuz var, kulübe milyonlarca rakam verecek fakat imza törenlerinde arka planda logosu dahi olmayacak! Elinizi vicdanınıza koyun kim bu şartlarda sponsor olmayı kabul eder? Sponsorlarımızın hepsi sadece kendi prestijleri için buradalar aslında hepsi kendi alanlarında "Gazoz değil efsane olmuş" şirketler.
Her ne olursa olsun teşekkürü borç biliriz...
Kaynak: Bursa.com