Olay gazetesi yazarlarının Sivasspor maçı değerlendirmeleri....
Sizleri Bursa'ya da bekliyoruz beyler!...
Sivas'ta 83'te Batalla öyle bir fırsattan yararlanamadı ki, içimiz cız etti
Yiğidolar karşısında aynı sistemle sahaya çıkan yeşil beyazlılar, rakip kalede üretkenlikten uzak bir görüntü sergileyince 2017-2018 sezonunun ilk beraberliğini aldı.
Puan puandır eyvallah.
Gol yememek, direnç göstermek de iyidir buna da eyvallah fakat hücumsal anlamda pek varlık gösteremedi Bursaspor.
Gerek Paul Le Guen'in gerekse Samet Aybaba'nın oyun taktiği maçı izlenirlik açısından katletti.
Şu tablo sonrası, her iki teknik adamında 8 hafta alamadıkları beraberliğe takıldığını gördüm.
Birşeyler yapar diye beklediğim ancak hayal kırıklığı yaratan isimler var bende.
Cristobal Jorquera farkını bu maçlarda göstermeyecekse nerede gösterecek. Badu geldiği vakit 'neden yedek oturuyorum' deme hakkı yok.
YUSUF'U ARTIK GÖRMEK LAZIM
Furkan Soyalp'in de son bölümde şans bulmasına rağmen Jorquera'dan daha iyi işler yaptığını söyleyebilirim.
Delarge etkili değildi.
Aldığı birçok topu ezdi. 52.dakikada kaçırdığı pozisyon maça konsantre olamadığının kanıtıdır.
Onu bu halinde görünce Yusuf Erdoğan'ın daha fazla şans bulması taraftarıyım.
Yusuf'u biz kulübede çürüsün diye almadık değil mi?.
Son iki haftadır son bölümlerde şans bulmasına rağmen gayet istekli.
Paul Le Guen'den artık bu konuda bir hamle bekliyorum.
BUYRUN BURSA'YA GELİN
Ekong ve Agu maç içersinde zaman zaman garip hatalar yapıyorlar fakat takım oyununa iyi adapte oluyorlar.
Şuna seviniyorum, bu takım son iki haftadır Ertuğrul Ersoy'u kazandı. Osmanlıspor maçında ara sıra sendeledi ancak dün hatasız oynadı. Gerek Kone gerekse Bifouma karşısında birçok pozisyon başarılıydı.
Mircea Lucescu, 'yerli oyuncu yok' diye bağırıyor.
Kim demiş efendim!..
'Milli Takıma alın' demiyorum. Sizleri bir maçta Bursa'da da görmek isteriz. Hiç değilse takip ettiğinizi anlarız.
Batalla'nın kaçırdığına takılacak değilim. Keşke herkes onun koştuğu kadar koşsa, mücadele ettiği kadar etse...
Beytullah Süat ***** Öp de başına koy!Pablo’nun sonlarda kaçırdığı inanılmaz fırsata bakarak “Galibiyeti kaçırdık” dersek, sadece Sivasspor’a değil futbola da haksızlık yapmış oluruz…
Çünkü, galibiyeti hak edecek bir durumu yoktu Bursaspor’un…
Paul Le Guen, anlaşılan 3-5-2’de ısrar edecek… Yalnız, her rakip de Osmanlıspor gibi değil bunu unutmaması gerek… Bakın, Samet Aybaba önlemini hemen almış…
Ayrıca 3-5-2’nin 5’lisinde oynayanların gücü böyle dirençli rakiplere karşı tutmayabilir ki, Sivasspor orta sahayı istediği gibi kullandı…
Arouna Kone ve Bifouma çok rahat top kazandıkları gibi, ikinci yarının başında oyuna giren Rıdvan’la beraber Bursaspor savunmasına nefes aldırmadılar…
Harun’un özellikle ilkyarıda kurtardıklarına bakarsak, 1 puanın Bursaspor adına “Öp de başına koy” türünden olduğunu açık açık belirtelim…
Barış Yardımcı’nın performasını 90 dakikaya yayması, Ertuğrul’la iyi bir ikili oluşturması “olumlu”, Sivasspor’un tüm ataklarını Aziz ve Titi’nin savunduğu bölgeden yapması da “düşündürücü”…
Paul Le Guen’in dün 78’de yaptığı Jorquera-Furkan Soyalp değişikliği sonrası şu tespiti yaptım; Furkan, hücumda Jorquera’dan daha verimli…
Siz ne dersiniz bilmiyorum…
Ayrıca, hocanın Yusuf konusundaki takıntısını da çok merak ediyorum…
Orhan Güney
*****
Şans kapıyı çalmışken
Osmanlıspor maçıyla birlikte hücumda 3’lü, savunmada 5’li defansa dönen çift forvetle oynayan yeşil beyazlı takım Sivasspor deplasmanında sezonun ilk beraberliğini elde etti.
Ligde en son geçen sezonun 24. haftasında deplasmanda Osmanlıspor ile 1-1 berabere kalan Bursaspor, tam 18 maç sonra sahadan 1 puanla ayrılarak bir ilki daha gerçekleştirmiş oldu.
Badu’nun sakatlığı, Kembo’nun da kırmızı kart cezası nedeniyle oynayamadığı maçta takımın tutanı kaleci Harun Tekin yaptığı kurtarışlar ve yerinde müdahalelerle rakibe gol şansı tanımadı. Pozisyon üretmede sıkıntı yaşayan Bursaspor, 83. dakikada Barış’ın getirdiği topu kaptan Batalla’nın inanılmazı gerçekleştirip üç direğin arasından filelerle buluşturmak yerine yandan auta göndermesiyle ayağına kadar gelen büyük ikramiyeyi kaçırmış oldu.
Yine de deplasmanda alınan bir puanı kazanç olarak görmekte fayda var. Keşke alınan 4 yenilgiden ikisi daha berabere bitmiş olsaydı fena mı olur du?
Sivasspor’un Thievy Bifouma ve Arouna Kone gibi önemli silahlarına geçit vermeyen Bursasporlu oyuncular yeni sisteme alıştıkça arzulanan galibiyetler de gelmeye devam edecektir.
Dünkü maçta Delarge, Stancu, Batalla, Jorquera ve Agu’nun vites yükseltememesi ve final paslarındaki yüzdelerinin düşük olmasından dolayı golsüz sonucun ortaya çıktığını belirtebiliriz.
Samet Aybaba yönetimindeki Sivas’ın Bursasporlu oyuncuları orta alanda iyi karşılamalarınında bunda etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Oyuna sonradan giren Furkan Soyalp iyi işler yaptı, Kubilay’ın da kendine gelmeye başlaması Le Guen’in ilerleyen haftalarda elini kuvvetlendirecektir.
Erdal Akçay
*****
1 puan da iyidir
Atanın kazanacağı bir karşılaşmaydı Sivasspor-Bursaspor mücadelesi. Maçta dengeyi bozan pozisyon sayısını saysanız 5 parmağın 5'ini geçmez. Nitekim başladığı gibi biten karşılaşmada her iki tarafta 1 puana "bereket versin" diyerek berebaberlikle tanıştı.
Osmanlıspor karşılaşmasında olduğu gibi bu maçta da yeşil beyazlılar 3-5-2 sistemi ile oynadılar. Sistem defansif olarak sağlam, dezavantajı ise atağa çıkarken kaybedilen toplar. Her
geçen hafta bu dizilişe oyuncuların daha iyi adapte olacağını düşünüyorum.
Bu karşılaşmada Bursaspor az pozisyon bulurken, rakibine de az pozisyon verdi. Az pozisyon bulmasının başlıca nedeni, ortada Jorquera, kanatlarda da Barış ve Aziz'in hücuma gerekli katkıyı sağlayamamalarıydı. Artı, Kembo'nun adam eksiltme özelliği Delarge'da yok.
Özellikle ilk devrede sağ kanattaki etkili performansı ile Bifouma yeşil beyazlıların dengesini bozan isim olurken, Harun Tekin az ama öz kurtarışlara imza attı. İlk devrede sağ kanatta gelişen ender ataklarda basit top kayıpları Bursaspor adına gol girişimlerinin başlamadan bitmesine neden oldu.
Oyunun 2. yarısında da ilk yarıda ki görüntünün kopyası vardı. Set oyununda bocalayan yeşil beyazlılar, hızlı hücum yapamayınca bir türlü kilidi açamadı. Stancu'nun paslarında Delarge bu fırsatı birkaç kez bulduysa da sonuca gidemedi. Her şeye rağmen Bursaspor aradığı pozisyonu tam da zamamında bulmuştu. 83. dakikada Barış Yardımcı, Kaptan'a attığı pasta "bitir şu işi" dedi. Batalla, kaçırdığı gole kendisi bile inanamadı. Bazen ustalarda kötü vurabiliyor. Allah'tan Kubilay kaçırmadı... Bu tür karşılaşmalarda 1 puan da iyidir. Tadı tuzu olmayan bu maçta hatırlayacağımız tek şey; 9. Hafta itibarı ile ligin golsüz biten ilk maçı olması olacak.
Cevdet Altınel
*****
Özgüven başa bela!
Bursaspor, Sivasspor deplasmanında 1 puanla yetindi…
Benim maç öncesi yorumum, yeşil beyazlılar bu karşılaşmayı isteseydi çok rahat kazanabilirdi…
Çünkü kadro kalitesi olarak Sivasspor’dan çok çok daha iyi durumdaydık.
Anlamsız bir şekilde maça çok tutuk başladık.
Top neredeyse bizde hiç kalmadı…
Sivasspor ilk 10 dakikadan sonra oyunda üstünlüğü sağladı.
Sivasspor’un gol pozisyonlarına kaleci Harun Tekin izin vermedi.
Ekong ve Agu çok basit top kayıpları yaptı.
Buna Cristobal Jorquera da eklenince orta sahada top bizde kalmadı.
Bursaspor’daki dünkü en büyük sorun topu alan rakip sahaya gitmeye çalışıyor.
Kimse çevre kontrolü yapıp topu arkadaşına vermeyi düşünmeyince çok kolay kaybettik ve top bizde kalmadı.
Özellikle Agu ve Ekong gibi oyunculardaki aşırı özgüven başımıza işler de açabilirdi.
Bence biraz uyarılmaları lazım.
İkinci yarıda da üstünlüğü bir türlü kuramadık.
Bunda her iki teknik adamın oyun anlayışının da payı vardı.
Samet Aybaba dersine iyi çalışmış ve yeşil beyazlı oyuncuların defansın arkasına sarkmasına izin vermedi.
Paul Le Guen’in de takımı en azından 1 puan anlayışıyla sahaya sürdüğünü söyleyebiliriz.
Bursaspor çokta zorlamadı.
90 dakika boyunca sadece 83. dakikada Barış Yardımcı’nın Pablo Martin Batalla’ya ‘alda at’ dediği pozisyonda Arjantinli yıldız topa düzgün vuramadı. Bütün stat bu pozisyonda sessizliğe büründü.
Kaptan golü atsa Bursa’ya daha mutlu dönecektik.
Ama olsun deplasmanda alınan 1 puanı küçümsememek lazım.
Bu puanlar ileride çok işimize yarar.
Son olarak oyuncu değişikliklerine değinip yazıyı sonlandırmak istiyorum.
Uzatma bölümleriyle birlikte son 5 dakika oyuna giren Yusuf Erdoğan’ın daha fazla süre alması lazım.
5 dakikada biraz olsun etki yarattı.
Yıldız oyuncu bence daha fazla süreyi hak ediyor ama son karar Paul Le Guen’in.
Erkan Sağlık
*****
Ben de şaşırdım!
Bursaspor, kendinden emin bir şekilde sahaya etkin yayılarak öyle bir başladı ki, sanırsınız Bursa’da oynuyor. Kaleci Harun, topla ilk defa 7. dakikada buluştu. Oyunun devamında ise Harun'un kaledeki güven veren oyunu arkadaşlarını rahatlatan en önemli faktördü. Hani derler ya atanla tutan iyi olacak. Bursaspor'un tutanı iyi de atanı sorun.
Maçın ilkyarısında Sivasspor'un sadece 41.dakikada Rybalka ile tek şutu var o kadar. Bu pozisyon dışında orta alanda yan paslar kayda değer olmayan atak başlangıç pasları halinde geçen sıkıcı bir ilk yarı izledik. İlkyarı bittiğinde, “herhalde ligin sezon başından bu yana ilk golsüz berabere biten maçı bu olacak” dedim.
İkinci yarı pozisyon açısından daha zengin, keyifli, hele ki son bölüm uzatma dakikalarında tempo çok daha fazla yükselince heyecanlı geçti. Batalla'nın, 83.dakikada yakaladığı pozisyon geçen hafta Osmanlı maçında kaçırdığı penaltıdan daha değerli ve gol yapabilmesi için kolay bir pozisyondu ama o topu auta attı. Onun klasına yakışmadı.
Kendi halinde giden maçın 32.dakikasında hakem Yaşar Kemal Uğurlu'nun canı sıkılmış olmalı ki, “maçta hakem var” diye hatırlatmak istercesine bir yan ortaya Ziya ile Batalla aynı anda ayak uzattılar ve ayaklar çarpıştı. Ziya yerde Batalla’ya sarı kart havada. Batalla gibi ben de şaşırdım bu neyin sarısı diye? Soruyorum Y.Kemal Uğurlu'ya, “Sarısı olsa Batalla'yı bu pozisyonda ikinci sarıdan atar mısın?” Atamazsın! O zaman sarı kartını niye bu kadar kolay kullanıyorsun? Seyircinin 45.dakikada Batalla'nın Rybalka'ya orta alanda yaptığı faulde ikinci sarıdan kırmızı kartı, 64.dakikada Delarge'nin rakibine yaptığı faulde sarı kart beklemesinin ve tepki vermesinin sebebi bundan. Hakemler ilk sarı kartlarını o kadar kolay çıkarıyorlar ki, futbol izleyicisi artık her faulde sarı beklemeye başladı. Hakem Uğurlu, yine oyunun içinde topun önünde ve oyuncuların koşu yolunda kalmaya devam ediyor. Çünkü diyagonel koşmuyor açı genişletmiyor, ceza yayından diğer ceza yayına dik gidip geliyor. Niye koşsun ki? Ne yaparsa yapsın nasıl olsa her hafta maç alıyor.
Her iki taraf oyuncuları centilmence mücadele ettiler hakemi zorlamadılar. Maçta kritik pozisyon da olmayınca hakem için kolay bir maç oldu.
Mustafa Çulcu