Şimdi moraller yerinde ama yolumuz çok uzun.
Normalde bu yazıyı transfer dönemi kapandığı gibi yayına almak istiyordum, bir türlü fırsat bulup yazıya dökemedim.
Bursaspor’da, oldukça kötü geçen bir sezonun ardından maddi imkansızlıklar arasında yeni sezon kadrosu kuruldu. Yine bu süreçte verilen bazı sözlerin gerçekleşmemesi taraftarlar arasında haklı eleştirilere neden olsada takıma direk etki edecek isimlerle anlaşıldı, uzun zamandır görülmemiş başarıda harcama/verim oranı yakalandı.
O geldi, bu geldi, iletişimsizlikten veya acemlikten kaynaklanan tutmayan duyumlar, kaçırılan oyuncular nazar boncuğu olsun, bir yıllık yolumuza bakalım.
Bursaspor’da işler genel olarak taraftar ve camianın ruh haline göre iyi veya kötü ilerliyor. Güçlü bir eleştiri başladıysa bu tatsızlık Kulübün en kılcal damarlarına kadar etki ediyor, havayı bozuyor. Aynı bir galibiyetten sonra şampiyonluk şarkılarının söylendiği gibi ikisi de çok tehlikeli.
Akhisar Belediyespor karşılaşmasından 3-0 gibi güzel bir sonuçla ayrılan Bursaspor’da yine pozitif hava şehirde aşırıya kaçtı. Bu konu takımımızı zor durumda bırakabilir. Hepimizin bildiği gibi bu camia geçtiğimiz sezon çok ağır psikolojik bir dönemden geçti. Bir yılda hedefin 10-11 basamak arttırılmasının zararı çok büyük olur. Teknik Direktör Paul Le Guen’in de dediği gibi bu sezonu geçiş dönemi olarak görmemiz gerekiyor.
Bu takım beş hafta üst üste puan da kaybedebilir, beş hafta üst üste galibiyet de alabilir. Sezon boyu tutarlı bir şekilde desteklendikleri takdirde takım olarak olmamız gerekenden çok daha yüksek sıralarda yer alabiliriz. Geçtiğimiz sezon canlı şahit olduğumuz gibi sezon içindeki eleştirinin hiçbir yararı olmuyor/olmadı. Sezon sonuna kadar destek bu takıma tabiri caizse Batalla’dan fazla etki sağlar, puan, dolaylı yoldan para kazandırır.
Sezon sonunda ise camianın nabzı tutulur, ona göre değişiklikler yapılır veya tüm yetkililer alkışlanır.
İnşallah sezon sonuna kadar güllük gülistanlık haberlerle yanınızda oluruz, başarılar Bursaspor.
Saygılarımla,
İnanç İpek