Bu sezon gerek maddi, gerek manevi çok büyük kayıplara neden oldu. Yıllardır geriye bakmayan Bursaspor, kümede kalma mücadelesi verdi. Haftasonu böyle bir karşılaşma için genci, yaşlısı, Ramazan günü yollara düştü. Kimisi 18 saatlik yola ayakta başladı. Kendi seviyesine hiçbir zaman ulaşamayacak ağızlara Bursaspor ismi sakız oldu. Yaşananların, sonuçları, yaptırımları mutlaka olmalı.
Geriye sararsak Başkan Ali Ay ve yönetimi göreve geldiğinden bu yana 15 oyuncu ile anlaştı, yine bu süreçte 5 farklı Teknik Direktör Bursaspor'un başına geçti. Sonucunu hep beraber yaşadık, işlerin bu raddeye gelmesi için 1-2 değil çok hata ve beceri gerekir. Futbol üzerine hiçbir yetisi olmayan -ben dahil- insanlar bu takım küme düşer derken hep kulak arkası edildi.
Ali Ay, Bursaspor Başkanlığı için aday olduğunda bir internet sitesi açtı, burada hedefler, planlar, düşünceler yer alıyor. En çok dikkat çeken bölümü şurasıdır herhalde aynen alıyorum, “Taraftarı yok saymak asla ve asla kabul edilemez. Bursaspor gücünü ve enerjisini taraftarından alan bir kulüp, bu nedenle taraftarın sesine kulak vermek zorundayız” Bu motto ile yola çıkan bir yönetim taraftar ile burun buruna geldi. En sonunda yaşanan otobüs olayıyla bu sıkıntı herhalde nirvanaya ulaştı. Ardından otobüs olayına bütün suç atıldı, o günden önceki dönem bir anda güllük gülistanlık oldu. Bir ara mali durum dahi otobüs olayına yıkılacak diye bekledim açıkçası.
Başkan Ali Ay son dönemde hatalarını kabul etti, özeleştiri yaptı. Bu da büyük bir erdemdir. Ben kendi mantığımdan yaklaşmak istiyorum. Sportif yöndeki birçok kararın suçu farklı kişilere atıldı. Gerek görevinden ayrılan Teknik Direktörler, gerek istifa eden yöneticiler... Başkanım bütün bunların suçu belirttiğiniz kişilerdeyse siz bu kararlar verilirken neredeydiniz? Bu büyük camianın en üst mevikiinde bulunan kişi sizsiniz. Bütün kararlar sizin önünüzden geçiyor.
Gerçekten iyi niyetlisiniz, iyi Bursasporlusunuz, o zaman bu kararları size kimin aldırdığını, Bursaspor'u bu duruma kimin sürüklediğini açıklayın. Daha sonra görevde kalacağınızı ifade ediyorsunuz, peki. Bir daha yanlış kararlar almamak için neler yapacaksınız bu camiayı ikna edebilir misiniz? Size sezon başından bu yana Avrupa, ilk 3 vb. Şekilde hayal satan, gerçeklerin görülmemesi için fikirleriyle size perde çeken isimler kim? Hiç kimsenin umutla bakmadığı bir yönetim olarak yolunuza devam ediyorsunuz. Bursaspor camiası böyle bir dönemi daha kaldıramaz.
Yönetiminiz uzun süredir eksik olarak göreve devam ediyor, yedek listeden kimse alınmadı. Şuan istifa etmeyen birkaç ismin de yönetiminizden ayrılacağı söyleniyor. Bunların içinde sezon başı “İlk 5'e giremezsek istifa ederim” diyen Ali Ademoğlu da var mı bilmiyorum. Büyük ihtimalle yönetim listenizi oluşturabilmek için kongre kararı almak zorunda kalacaksınız. Süre Bursaspor'un aleyhine işler, gelin bir an önce bu kararı alın. Devam etmek istiyorsanız bu şehri ikna edin, güçlü yönetiminizi oluşturun, seçimi kazanın. Bu size de kuvvet verecektir.
Benim sürekli düşündüğüm fakat cümlelere dökemediğim görmek istediğim lider, başkan özelliklerini Savaş Sanatı kitabında buldum. Başkanım eğer denk gelirde yazıyı okursanız altta bulunan bölümü kendiniz ve bu sezon özelinde düşünerek okursanız sevinirim.
Derin bilgi, sıkıntıyı sıkıntının oluşmasından önce, tehlikeyi tehlikenin oluşmasından önce, yok olmayı yok olmadan önce, belayı bela gelmeden önce kestirebilmektir.
Güçlü davranış, beden tarafından zorlanmadan önce bedeni eğitmekte, zihin tarafından idare edilmeden önce zihni hazırlamakta, dünya tarafından yönetilmeden dünya üzerinde çalışmakta, görevlerin baskısı altında kalmadan görevleri yerine getirmektir.
Hareket oluştuktan sonra hissedip anlamak, anlamak sayılmaz. Büyük çabalardan sonra başarmak, başarı sayılmaz. Gördükten sonra bilmek, bilmek sayılmaz. Bu üç durum hissetme ve karşılık vermekten uzaklaşmayı gösterir. Gerçekten de olayları oluşmadan önleyebilmek, hissedebilmek ve görebilmek birbirlerine bağlı olarak gelişen yeteneklerdir. Hiçbir şey anlaşılmadan hissedilemez. Karşılıksız hiçbir şey elde edilemez, hiç kimse fayda görmeyeceği bir yere gitmez.
Saygılarımla,
İnanç İpek