Serkan Yetişmişoğlu’nun sorularını yanıtlayan Ilgaz Çınar yeşil-beyazlı takım ile ilgili çok önemli tespitlerde bulundu.
-Sevgili Ilgaz bize konuk olduğun için öncelikle teşekkür ederiz.
“Esasen ben teşekkür ediyorum. Bizim özellikle Lig Radyo’da belirttiğimiz bir nokta var. Anladığımız kadarıyla Bursa’da sevenimiz, sevmeyenimizden daha fazla ve her zaman “Bursa, Lig Radyo’nun kalesidir, başkentidir.” deriz o nedenle bizler de o başkente konuk olmaktan mutlu oluyoruz.
-Bursaspor’u çok yakından takip eden bir spor programcısı ve yorumcususun. Başka gözle baktığın pencereler de var. O nedenle her ne kadar teknik, taktik herkes kadar sevilmese de futbol sadece 4-4-2 ve 3-5-2 gibi sistemlerden oluşmuyor. 16 Mayıs 2010 denilince senin aklında Bursaspor ile ilgili ne gibi imgeler oluşuyor?
“Hakkı ile elde edilmiş şampiyonluğun dışında bir şey söyleyemeyiz. O sezon bir peri masalıydı aslında ve sezonun başı oldukça enteresandır. Fenerbahçe’yi 2-0 geriden gelip yenmenin haricinde benim aklımda olan enstantane Yalova’da Topçular iskelesinde takıma yapılan karşılamadır. Muazzam bir detaydı. Bir şehir takımının en azından şampiyonluk yolunda irtifa kazanmışken oradaki meşaleler ve ve görüntüler aklımdadır. Ayrıca Beşiktaş’tan kiralanan Zapatocny’nin İstanbul’da Beşiktaş’a karşı şampiyonluk yolunu açan gollerden biri atması da var. Süper Lig’de 5 şampiyon takım var ve bunlardan birisi de Bursaspor. Her ne kadar şampiyonluk olsa bile Bursasporher şeyi doğru yapmadı. 200-2001 sezonunda Gaziantepspor şampiyon olacakken şimdi Bölgesel Amatör lige gidiyor. Başarı kendinizi ve kulübü nasıl geliştirdiğinize bağlıdır. Ancak Bursaspor geç kalmadı. Bebek adımları ile başlayıp dev adımları ile devam edebilirsiniz.”
-Bursaspor’un şampiyonluk ve beş senelik Avrupa heyecanı yaşayıp gruplara kalamamasının ve altyapıdan gelen oyuncuların satmasının ardından gelen düşüşü nasıl değerlendirirsiniz? Geçtiğimiz sezonu unutmadık daha ve bu düşüş sadece ekonomik mi?
“Bursaspor’’un lig başındaki yükseliş ve sonrasındaki düşüşüLe Guen’e bağlıyorum. Paul Le Guen ilk geldiği zaman özellikle yerel basın ve ulusal basın tarafından “Le Guen, Lyon ile bu kadar şampiyonluk yaşamış” diye yazıldı. Şimdi burada olguyu açalım, olgu nedir diye değerlendirelim. Burada Le Guen mi Lyon’u şampiyon yaptı? Yoksa Lyon’un organizasyonu içinde zaten gelecek olan şampiyonluğun teknik direktörü Le Guen mi oldu? Lyon’un çok doğru bir sportif direktör ile çalışması, kadroyu toparlaması ve sadece başında Le Guen’in değil, başka bir teknik adamın olması dahilinde bile Lyon yine şampiyon olacaktı. Lyon 6 sene şampiyon oldu. Le Guen sadece üç sezonda bu yapılanmanın içindeydi. Fransız hocanın kariyerine bakın Paris Saint-Germain’e gitti şampiyon olamadı. Sonrasında PSG düşme hattına doğru geriledi. Sonrası da yok. Bir tek Glasgow Rangers var. Diğerleri ise hep Afrika ülkeleri ile geçen bir kariyeri var. Bursaspor’da milli maç arasının ardından 3’lü savunma olarak adlandırdığımız 5’li defans ile iyi bir seri yakaladı. Bizler de dedik ki herhalde domestik çalıştırıcılığı özlemiş yorumunu yaptık. Ama obsesif (İnsanları tekrarlanan düşünce ve davranışlar döngüsüne hapsederek kısıtlayan bir hastalık) takıntılı ve ekibindeki adamlara güvenmeyen bir hoca olduğunu düşünüyorum. Mesela Kembo ve ShehuBursaspor’un oyuncuları değil. Shehu’da şöyle bir detay verelim Le Guen’in obsesif durumu ile ilgili olarak. Shehu geldiği Kıbrıs Ligi’nde aslında bir orta saha oyuncusu ve net 6 numara gibi bir oyuncu. Türkiye ve Bursaspor üzerinde de konuşmamız gerekirse yapılan transferler ne yönetime ne de sadece teknik direktöre bırakmaması gerekiyor. Ben yetkili olsam Le Guen’e transferi bırakmazdım. Le Guen ilk geldiği zaman ne kadar bir çekincede olsa herkes için bir markaydı. Bostock transferi öncesinde Le Guen tanıdığı birkaç teknik direktöre danışarak onay veriyor. Ligue 2’nin en iyi oyuncusu ve gerçekten de kaliteli bir futbolcu olduğunu düşünüyorum.”
-Batalla ile Bostock’un bir kavram karmaşası yaşadığını düşünüyorum.
“Kavram karmaşası değil bence Le Guen Bostock’u doğru konumlandırmıyor. Oyun kurgusu ve formasyonu onu rahatlatamadı. Bostock’un asıl yararlı olacak yeri Batalla’nın yardımcısı olacak bölgedir. Bir Belluschi tarzı gibi doğru kurguda olmalı. Oyuncuyu doğru kullanmalısınız. Mesela Titi ve Ekong bireysel anlamda çok iyi oyuncular olabilirler. Ancak birbirlerini ne kadar tamamladıkları tartışılır.
-Bu sezon başında 8 transfer, devre arasında ise 5 transfer yaptık. Bu kadar transfer kadro planlaması konusunda neyi gösteriyor?
“Aldığınız 13 oyuncuya harcadığınız para yerine çok efektif 7 oyuncuyu takıma kazandırabilirdiniz. Fazla almaktansa kaliteli almak. Bursaspor’un sıkıntısının bence bu olduğunu düşünüyorum. Badu’dan beklentim çok büyüktü ama bazen doğru hamleler de tutmayabiliyor. Agu panik transferi oldu. Onu alalım, bunu alalım derken Agu oldu. Bursaspor umarım önümüzdeki sene daha akılcı hareket edebilir.”
-Paul Le Guen’e karşı güven azaldı. Sivasspor maçında ilk kez istifaya davet edildi. Bu konu hakkında neler düşünüyordun?
“Le Guen kendi düşüncelerinden yine taviz vermedi. Mesela Aziz Behich'i orta saha oynattı. Ben bu hamleyi çok beğenmiştim. Orta saha performansını çok beğenmiştim. Le Guen bu hareketle bir panzehir üretti ama çabuk vazgeçti. Le Guen’in ben çok bilirim düşüncelerinden kurtulması lazım. Mustafa Er’i de daha çok kullanması gerekiyor.
-Mayıs ayında bir kongre var. Sence Le Guen ile seneye devam edilmeli mi? Batalla takımdan ayrılmayı planlıyor. Sence Batalla’sız bir Bursaspor nasıl olur?
“Bütün adaylara başarılar diliyorum. Önemli olan başkan kim olacaksa, sportif direktör, bir sportif akıl olmalı. O sportif direktör hocaya “sen nasıl bir oyuncu istiyorsun” demeli. Hoca özellikleri sayınca bir liste sunulmalı ve o liste içinden transfer için onay alınmalı. Hocaya transfer yaptırtmamak gerekiyor. Batalla, Türkiye’ye gelmeden önce kimse tanımıyordu. Arjantin, Kolombiya gibi yerlerde o kalitede çok adam var. 400 bin $ gibi bir paraya geldi ama milyonlarca $’lık katkı yaptı. Gitmek istiyorsa alışmak gerekiyor. Harika bir veda yaparsın olur biter.
-Ali Ay’ın futbol danışmanlarından birisinin sen olduğun söyleniyor.
“Yok öyle bir şey olmadı. Sadece bir konu hakkında görüş alışverişinde bulunduk o kadar. Öyle bir şey olsa ben tüm görevlerimi bırakıp gelirim. Doğru bir yapılanmanın altında neler yapabileceğimi keşfetmek isterim. Hayallerimden birisi bu ama öyle sportif direktör gibi gelemem, öyle bir bilgi ve birikimim yok. Beni öyle gören arkadaşlara çok teşekkür ederim”
Kaynak: Bursa.com - http://www.bursa.com/le-guen-cok-takintili-n333607/