Bursa Hakimiyet Gazetesi yazarlarının maç sonu değerlendirmeleri
Gazozuna maç ama heyecan verdi
İstanbul 3’lüsüne karşı farklı bir Bursaspor daha izledik.Onlara karşı ayrı bir motivasyon ve istek var.Net ve açık.İlk yarıda hemen kendini gösteren bu özel durumla farkın açılmaması, maçın kopmaması mucize.Stoch’un şutları, Kubilay’ın kale ağzında kaçırdığı, daha baştan işini bitirirdi Cim Bom’un.Kubilay burada heyecan-acemilik karışımı bir imalat gerçekleştirdi ama ne olursa olsun, oynayarak tecrübe kazanması çok önemli. Onu fazla eleştiremeyiz.Galatasaray’da Selçuk,Umut,Podolski, Yasin organizasyonlarına karşı Batalla daha ustaca top taşıması ve dağıtması ile sahada hemen farklılığını ortaya koydu ancak, galibiyete yetmedi.“Gazozuna maç” diyorduk ama seyirci ve sahadaki heyecan fazlalığı günün artısı oldu.Doğrusu Galatasaray’ın da bu kadar istekli oynayacağı, kanatları iyi kullanıp Bursaspor savunmasını ısrarla hataya zorlamaya çalışacağını beklemiyorduk.Maça heyecan getiren aslında 2 tarafın da devamlı hücumu düşünmesiydi.Bursaspor savunmasında Şamil şanssızlığı, Sivok ise gol için ileri çıkışında Batalla’nın akıl ürünü nefis ortasına aynı güzellikle attığı kafa ile dikkati çekti.Çek futbolcu savunma değil de, rakibin üstüne kabus gibi çöken bir santrfor gibiydi.Galibiyet yok ama, bu heyecan ve atılan bol şutlar da yeter diyoruz.
Mustafa TUNÇAKIN
******************************************************************
Sağlam sendromu
Kubilay ilk kez Gençlerbirliği maçında 11’de sahaya çıkmıştı…O maçta Necid forvet hattında, Kubilay da sağ kanatta oynamıştı…Aradan 2,5 ay geçti bu sefer Kubilay forvet hattında, Necid sol kanatta oynadı…Yani 2,5 ay önce Kubilay’dan 83 dakika, dün de Necid’den 59 dakika faydalanamadı Hamza Hamzaoğlu…Şimdi diyeceksiniz ki adam mı vardı…Evet vardı o da Mert Örnek’ti…Takım arkadaşının ayağına abanırcasına şut gönderecek kadar ne yapacağını bilemeyen Necid’i kanatta oynatmaktansa, heyecandan ne yapacağını bilemeyen kanat oyuncusu Mert Örnek’i sahaya sürebilirdi…Emre’nin inatla sağ açıkta denenmesi gibi bir durumdu bu…Gördüğümüz kadarıyla Ertuğrul Sağlam’ın şampiyonluk yaşadıktan sonraki sendromu mevcut Hamzaoğlu’nda…Bir konuyu düşünürken ya da bir konuşmaya başlarken; “Geçen sezonun 3 kupalı teknik direktörüyüm” penceresinden bakıyor…Bu durum da objektif düşünmesine engel oluyor…Maç sonu açıklamalarına ve ondan önceki açıklamalarına değinmiyorum bile…Sadece şunu yazmayı uygun buluyorum; Bursaspor’un değil de Fenerbahçe’nin başına geçseydiniz yine Galatasaray’dan bu kadar bahsedebilir miydiniz?Bulunduğunuz camiaya saygı, işinize de saygıyı getirecektir…Yoksa bu şehir; “Benden önce kümede kaldığınızda sokağa sevinmeye çıkıyordunuz” diyenleri de gördü…Gelelim takıma;Stoch çok iyi oynadı, Faty de öyle, Sivok gol attı vs.Galatasaray maçı olunca mı oynama isteği doğuyor oyuncuların…Dzsudzsak sakat olmasaydı emin olun o da iyi oynardı…Sözün özü şu; Bursaspor’a büyük maçlarda büyük(!) oynayıp, diğerlerini es geçen değil, her maçta canını dişine takıp bu forma için oynayan futbolcular gerekiyor…Batalla gibi, Deniz gibi, Harun gibi, beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz ama Aziz ile Şamil gibi…
Tolgay ATAOKAY
******************************************************************
Değişen bir şey yok
Hani Galatasaray'ı böyle yakalama şansın yok.Fırsat eline gelmiş!Evire çevire kalbura çevir!Seyirci tribünde muhteşem.İki takımdan da daha iyi durumda.Onları yazmaya kalksam köşe almaz. Hepsini tebrik ediyorum. Doksan dakika tezahürat yapılır mı?Maça gelenler gördü...İyi ki Pablo Batalla’mız var. Sahanın her yerinde.Savunmada.Orta sahada.Hücumda hep o var.Hamza Hamzaoğlu, Furkan Soyalp, Mert Örnek ve Kubilay Kanatsızkuş'u oynatarak gençlere fırsat vereceğini gösterdi.Peki gençler verilen şansı fırsata çevirebildiler mi?Hayır.Bakın buradan sesleniyorum;Öyle şanslı bir dönemdesiniz ki!Biraz iyi oynamanız durumda hayatınız değişir. Her zaman böyle haftaları ligde bulamazsınız. Fırsat bu fırsat şans aldığınızda her şeyinizi ortaya koyabilmelisiniz...Dün akşam maçta karşılıklı birer gol atıldı. Tomas Sivok ve Olcan Adın topu ağlarla buluşturan şanslılardan oldular.İki takıma da gol şansı olarak güzel pozisyonlar oluştu ama son vuruş beceriksizliğinden başkaca gol olmadı...Yalnız seyirci şahaneydi...Çok pas yapan takım Galatasaray'dı...Deniz Yılmaz'ın oyuna girişiyle daha da hareketlenen ve daha çok hücum organizasyonlarını geliştiren ve oluşturan Bursaspor'du...Gençler pek ümit vermediler.Daha istekli ve topla buluştuklarında olumlu işler yapabilme becerisini göstermeliler...Galatasaray elimizden sabun gibi kaçıverdi.
Adem VURAL
******************************************************************
Prova
Bursaspor’da sezon sonu için notlar yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Yeşil Beyazlı oyuncular karnelerini alacaklar. Bazı oyuncular sınıfı geçecek, bazıları da kalacak. Aslında taraftar onlara notları çoktan verdi ama bakalım Hamza hoca ve yönetim ne karar verecek. Önemli olan burada Bursaspor gerçeklerine ve değerlerine sahip çıkıp kendi modelimizde ısrarcı olup yola devam etmek. Umarım bundan vazgeçmeyiz. Sahi unutmadan hemen söyleyeyim. Büyük Bursaspor taraftarı yine iş başındaydı. Onlar sanki çalışkan öğrenci gibi sınıfı geçip, önümüzdeki yılın provasını bile yapmaya başladılar. Onlara kocaman bravo. Gelelim sahanın içine. Öncelikle Hamza hocanın ilk 11’de Kubilay Kanatsızkuş’a görev vermesini kutluyorum. Genç oyuncular oynatılarak kazanılır. Bir genç oyuncuyu kazanmak kolay bir iş değildir. Bu bir proje ve planlamayla mümkün olur. Yani sezon boyu bu hazırlığı yapmanız gerekir. Nasıl dün oyuna sonradan giren Mert Örnek ve Furkan Soyalp’e şans verdik, bu işin aslı budur. Sezon boyu çok az dakika verdiğimiz genç oyuncuyu pat diye Galatasaray gibi bir takımın karşısına koyarsanız bocalar ve yeteneklerini gösteremez. Bir de bana ilginç gelen, Hamza hocanın ilk 11 tercihinde Necid’i sol önde kullanmasıydı. Çek oyuncunun yerini yadırgadığı her halinden belliydi. Her şeye rağmen Bursasporlu oyuncuların oynama iştahı ve coşkusu yerindeydi. Özellikle ben Batalla’yı izlerken hem keyif aldım, hem de üzüldüm. Bir oyuncuya bu kadar yük vermemek gerekir. Sonuçta o da bir insan. İnanın o olmasa kaleye bile zor gideceğiz. Oyun 1-0 devam ederken Stoch karşı karşıya golü yapsa maç o dakikada Bursaspor lehine biterdi ama olmadı. İkinci devrenin başında kötü bir gol yiyen Bursaspor, sayısız gol pozisyonu üretti ama ikincisini bulamadı. Sonuçta bu maç sanki önümüzdeki yılın provası gibiydi.
Erkan ÖNCEL
******************************************************************
Bursa başka bir ülkenin şehri mi?
Futbol işte bundan güzel…Neden mi? Bir hafta önce U21 takımıyla Kayseri deplasmanına çıkıyorsun…Bir hafta sonra 20 bini aşkın taraftarının önünde Galatasaray karşısına…Hamza Hamzaoğlu çağrılara kulak verdi, gençleri sahaya sürdü…Kubilay’ın ilk 11’de başlaması, Mert Örnek’in, Furkan Soyalp’in sonradan oyuna girmesi bizlerin dört gözle beklediği Hamzaoğlu’nun radikal hamleleriydi…Kubilay, Mert ve Furkan çok mu güzel oynadı?Tartışılır…Asıl önemli olan Vakıfköy orijinli gençlerin formanın ağırlığını kaldırabilecek güçte olduklarını göstermeleriydi…Ve bu üç isim de önemli eşiği aştı…Kalan maçlarda gelecek yıl için bu oyuncuları, sayıları artarak saha içinde ısıtmaya devam edilmeli…Sonuçta kazanan bu gençler sayesinde Bursaspor olacak…Tomas Sivok’un attığı golde Batalla’nın ortasını Süper Lig’de yapabilecek başka isim yok…Sahanın son santimetrekaresini bile değerlendiren Batalla öyle bir orta yaptı ki Tomas Sivok ‘Bu topa böyle kafa vurulur’ dercesine meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu… Maç dikkat çeken birçok olaya sahne oldu…İlki Bursasporlu futbolcuların sahaya terör eyleminin yaşandığı Ulu Cami motifli tişörtlerle çıkmasıydı…Keşke Galatasaray Kulübü de aynı hassasiyeti gösterseydi…Bursa başka bir ülkenin şehri mi?Ulu Cami’de başka ülkenin vatandaşları mı ibadetlerini yapıyor?İkincisi taraftarın teröre verdiği tepkiydi…Taraftarın maç başlamadan ‘Şampiyon olmayın adam gibi oynayın’ sözlerinden bazılarının gerçek anlamda ders çıkarması gerekir…Bursaspor taraftarının Ankara’da terör eyleminde babasını kaybeden Umut Bulut’a sahip çıkması alkışlanacak hareketti…Ve son olarak Ivan Ergiç…Seni tribünde gördük, eski günlere gittik…Hem de 16 Mayıs 2010’a…
Süha GÜRSOY