Bursaspor’un yarın Timsah Arena’da Kasımpaşa ile oynayacağı maçın önemini anlatmaya gerek yok. Herkes puan cetvelindeki durumu görüyor zaten...
Son 4 yıldır yeşil beyazlı kulüpte yaşananlar ne yazık ki bugünlere gelinmesine neden oldu.
Şimdi yapılması gereken tek şey; futbol takımının fırtınalı denizde alabora olmadan limana yanaşması için kenetlenmek, tek yürek olmak.
Her Bursasporlunun hayali vardır... Takımını şampiyonluk yarışında görmek, ikinci, üçüncü şampiyonluğunun sevincini yaşamak. Şampiyonlar Ligi müziği eşliğinde takımının sahaya çıkışını izlemek... En son 1986’da Cavit Çağlar başkanlığında kazanılan Türkiye Kupası şampiyonluğuna yeniden tanıklık etmek. Kurumsallaşmasını tamamlamış, Bursaspor’un her alanda Türkiye’ye örnek gösterilecek bir kulüp haline geldiğini görmek.
Altyapısıyla dünya çapında ses getirmek. Yetiştirdiği ve sattığı oyuncularla borcundan daha çok gelire sahip bir kulübün mensubu olmak.
Futbolun dışındaki amatör branşların da hepsinde söz sahibi olmak. Avrupa ve dünya şampiyonaları ve olimpiyatlarda Bursaspor’un sporcularının başarılarına tanıklık etmek, onlarla gurur duymak.
Kentin en büyük marka değeri olarak tüm çocukların yeşil beyazlı forma altında spor yapmasını sağlamak.
Bu duygu ve düşünceler uzan gider...
Aslında bunların hiçbirisi yapılamayacak şeyler değil.
3 milyona dayanan nüfusu ve Türkiye’nin en büyük ikinci ekonomisine sahip Bursa yeter ki istesin. Daha fazlasını bile yapabilir.
Önemli olan uyuyan bu koca devi uyandıracak bir yönetim anlayışına sahip olabilmek.
Önümüzdeki ay olağan genel kurul var. Takımın mevcut konumu nedeniyle şehirde bir sessizlik hakim.
Umarız mayıs genel kuruluyla birlikte sadece günü değil, geleceği de kurtaran bir yönetim anlayışı Bursaspor daha büyük hedeflere yelken açar ve bu şehri hak ettiği başarılara taşır.
Kaynak: Olay / Erdal AKÇAY