Cevdet Altınel'in bugünkü köşe yazısı.
Kağıt üzerinde favori Beşiktaş. Bursaspor'un maçı kazanması camianın kendi içinde bile çok düşük ihtimal görünüyor. Tıpkı Fenerbahçe maçında olduğu gibi...
Hani deniyor ya "Bursaspor iyi oynamıyor ama kazanıyor" diye. Bu maç için kimse bunları söylemez. Yeter ki belki tek şutla, belki % 20 top ile oynama oranı ile belki hakem hatası ile
Bursaspor kazansın. Kimse nasıl oynadığına bakmaz. Mesele yeşil beyazlıların nasıl kazanacağı?
Formül Hamza Hamzaoğlu'nda... Son Fenerbahçe ve Dinamo Kiev maçları ortada.
Şampiyonlar Ligi'ndeki 6-0'lık hezimet Beşiktaş'ı oldukça sarstı. Bir kere saldırarak başlayacaklardır. Her bölgede etkili silahları var. Bir kere kazanmak için yeşil beyazlı oyuncuların kapasitelerinin sınırlarını zorlamaları gerekiyor. Galatasaray maçında Bursaspor'un en büyük handıkapı kazandığı topları çok çabuk rakibe vermesiydi. Topun yeşil beyazlılarda fazla kalması rakibinin gardını düşürecek ve sinirlerini bozacaktır. Blokların birbirine yakın oynamaları hem bunun sağlanması hem de yapılabilecek bireysel hatalarda yeşil beyazlı oyuncuların birbirlerini tolere etmeleri açısından önemli. Kanatlar da artık nasıl motor takıp uçacaklarsa uçsunlar. Alçak irtifa değil bu maçta yüksek irtifada uçmak Batalla ve Jorquera'nın işini çok daha kolaylaştıracaktır. Benimkisi yalnızca ara formül..
Dolar meselesi
Dolar almış başını gidiyor. Bu sıkıntılı süreçten geçerken toplumun tüm kesimleri gerekli fedekarlığı yapmaya çalışıyor. Malum Süper Lig'de futbolcu anlaşmalarının pek çoğu Euro - Dolar cinsinden. Belki gölde bir damla olacak ama Başakşehir bu konuda çok doğru bir adım attı. İstanbul ekibi 1 Aralık tarihinden itibaren oyuncularına maaşları, ara ödemeleri, primleri kısaca tüm ödemeler yerli yabancı ayrımı yapmaksızın TL bazında yapma kararı aldı.
Bursaspor'da neden bu uygulamaya katılmasın? Belki yabancı oyuncular için zor olabilir ama yerli oyuncular bu adım atılabilir. Ahmet dede, Ayşe teyze bin güçlükle zor günler için biriktirdiği belli meblaları bozdurmak için döviz bürolarına koşarken, mübarek memleketimizde bir oyuncu çıkıpta "Ben de anlaşmamı dolardan TL'ye çeviriyorum" demedi. En azından Milli Takımımızın Teknik Direktörü, oyuncuları buna öncülük etmedi. Yeri gelince primlerin peşinden koşturmayı biliyorlar. Para tatlı da ülkeden de mi tatlı?
Kaynak: Olay