Beğendiniz mi yaptığınızı?

Bursa.com spor yazarlarının Başakşehir maçı değerlendirmeleri

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bursasporum.com
Maraton tribünden başlayan ardından  Teksas tribününden de onaylanan 'Burası Bursa Akhisar değil' tezahüratı gecenin yada daha geniş bir perspektif ile sezon başı profesyonel tercihlerinin en yalın tespitiydi...

Twitter hesabımı etkin kullanıyorum.  Başkan'ın 'transferi kapattık' açıklamasının ardından, bu takımın 'kekeme' bir takım olacağını, takım mühendisliğinin facia denilebilecek kadar büyük riskler barındırdığını yazdım durdum. Yine Tarık Çapçı ve Serkan Yetişmişoğlu ile yaptığımız 2 programda da yapılan tercih hatalarının çok büyük problemlere yol açabileceğini dilim döndüğünce anlattım.  

 

 En son yazacağımı en baştan yazayım.  Hamza Hamzaoğlu'nun oyun anlayışı bize uymaz. İlk geldiği gün yazdım. Her fırsatta da yazıyorum.  Başkan geçtiğimiz günlerde 'hücum futbolu oynayan bir takım görmek istediğimi Hamza Hocama ilettim' dedi.  Sevgili Başkanım o iş öyle sipariş ile olmaz. Hücum futbolu istiyorsan, hücum futbolu oynatan bir teknik direktör ile anlaşırsın. Herhangi bir rica! ya mahal vermeden, oturur şeref tribününden seyredersin.

 

 İçerde ki ilk maçta tribünler ıslıkladı, yuhaladı, burası Bursa akhisar değil diye bağırdı. Muhtemelen Başkan, yöneticiler hatta Hamza Hoca bunu anlayamamışlardır. Takım otobüsü ile Özlüce'ye giderken 'Bu Bursaspor taraftarı da amma sabırsız daha sezonun ilk iç saha maçı' falan diye iç geçiriyorlardır. 

 

Bu psikolojiyi çözebilselerdi zaten başarılı olurlardı. Yıllardır bir çok teknik direktör 'yahu ben Bursaspor'dan neden kovuldum' diye soruyordur kendi kendine... Bir çok yönetici 'Biz başarılı yöneticilerdik neden istifa diye bağırdılar anlamadık' diyerek bakıyorlardır geçmişe... 

 

Basit bir cevabı var. Bu gece tribünde 'burası Bursa Akhisar değil' diye bağıranlar her şeye hakim. Transfer edilen 10 futbolcudan 9'unun Bursaspor skalasının uzağında olduğunu net biliyorlardı.  Bursaspor'un şöyle bir kapalı devresi var;  Camianın taraftar kesimi çok ilgili, çok bilgili. Son yıllarda popüler olan Sosyal Medya marifetiyle birbirlerinden çok kolay bilgi alıyorlar. Doğru fikirler, tespitler çok kolay zemin buluyor.  Oysa yıllardır hem Teknik direktörler hem de gelmiş geçmiş yöneticiler bu beklentinin uzağında kendi gerçekleriyle Bursaspor'u yönetmeye çabalıyorlar. Bu kan uyuşmazlığı da özellikle gözlem yeteneğinden uzak, analiz yapmayan profesyoneller ve yönetenler tarafından algılanamıyor...

 

 Maçla alakalı yazacak çok bir şey yok. Bizim adımıza oynanan futbol falan da yok. Sahada Buraspor forması giyen oyuncuları ezici çoğunluğu KALİTESİZ. 

  

  Ne yapmak lazım? Önce Hocayı değişirmek lazım. Başkan doğru gözlem yapsa Bursaspor taraftarının Hücum oynayan bir takım istediğini bilir. Onun için de Hoca'yı değiştirmek lazım. Sonra da  bonservisi olan yani değerli oyuncu transfer etmek lazım. Ama öyle yıllardır seyrettiğimiz filmin finalden bir önce ki sahnesi gibi değil. Panik transferleri değil. Hem defansın çehresini değiştirecek, hem orta sahanın çehresini değiştirecek, hemde hücumun çehresini değiştirecek seviye de kaliteli 3 oyuncu transfer etmek lazım. 

 

 Başkan yarın çıkıp; Hamza Hoca'ya güveniyorum O'nun arkasındayım' diyebilir. Ama bu sezonun Hamza Hoca ile bitmeyeceğini bu gece sağır sultan bile duydu. Ne kadar geç kalırsa, o kadar çok patinaj yaparız. Başkan 'yarın transfer yapmayacağız takımın kalitesine güveniyorum' da diyebilir. Ama Ben Başkan'a buradan bir sır vereyim, bugün yapmazsa devre arası mutlaka yapacak. Tekrarlıyorum patinaj yapmayalım...

Tarkan Öge

---

Beğendiniz mi yaptığınızı? Tek kelimeyle "yazık" bu taraftara... Hem de çok yazık!..

Sen evinde ilk maçına çıkıyorsun,Rekor sayıda taraftar Timsah Arena'ya geliyor.Ama gel gör ki, ortada ne futbol var, ne de yenilgiye isyan eden bir takım!..Oysa her şey çok güzel başlamıştı.

ŞEHİTLERE ÇOK ÖZEL ANMAMaç öncesi Timsah Arena, tarihi bir güne tanıklık etti.15 Temmuz Demokrasi Şehitleri'nin adı tek tek anons edilirken, dağıtılan 40 bin ay-yıldızlı bayrağı coşkuyla sallayan Bursaspor taraftarı, her isimde "burada" diye haykırdı.Maraton ve Teksas'ta açılan şehitler ve terör örgütünün maşalarıyla ilgili açılan pankartlar çok anlamlıydı.Anlayana...Bursaspor, üzerinde 241 şehidin adı yazılı özel ve anlamlı formayla Başakşehir maçına çıktı. Kulüpte emeği geçen herkesi kutlarım.

TAKIMI GÖREN VAR MI?Maç başladı, tribünler coşkulu...Peki ya yeşil-beyazlı kramponlara ne demeli?Doğru dürüst 3-4 pas yapamaz mı bir takım.Oturmuş kadrosuyla Başakşehir alan daraltıyormuş da...İyi de be kardeşim, sen de Bursaspor'sun ve taraftarının o muhteşem desteğiyle coşacaksın.Koskoca 45 dakikayı acemiler mangası gibi çöpe atmak da neyin nesi?Bilal assolist gibi takılıyor.Necid desen, ruhsuz beden gibi sahada dolaşıyor. Aklı transferde Çek'in...

ŞUTUN BİLE YOKDefansın göbeği evlere şenlik!Bu maçta zincirleme hata r ekoru kıracaklardı neredeyse!..Nitekim ilk golde bir türlü uzaklaştırılmayan toptan geldi.Bir takım kaleye doğru dürüst şut vuramaz mı?Organize bir atak geliştiremez mi?Gerçi, Necid hatasından devrede dönüldü ve maçtaki 2 gün önce yazdığım gibi John solda, Sercan ileride şablonuna dönüldü.Bu diziliş hücuma hareket getirse de, son vuruşlarda başarı yoktu.

ERKEN UYARI KÂR ETMEDİDevre biterken, Teksas'ın attığı "Şampiyon olmayın, adam gibi oynayın" sloganı aslında önemli bir "erken uyarı"ydı.Ancak Bursaspor o silkinişi gösteremeyince, bir de orta sahada kaptırdığı top sonrası ani atak golünü yiyince, film koptu.Son dakikalarda takımı alkışlarla protesto eden cefakâr taraftar, 84'te "BURASI BURSA, AKHİSAR DEĞİL" diye tempo tuttu!Peki, 2. golden sonra oyundan çıkan Bilal'in o hallerine ne demeli?Yerine giren Faty'nin elini bile sıkmayan Bay Kısa, sen kime trip atıyorsun?Şunu iyi bil ki, burası Bursa!

KRAL ÇIPLAKAslında Kral'ın "çıplak" olduğunu, Bandırma maçından sonraki yazımda vurgulamış ve "Bu kadroyla bu lig bitmez" demiştim."Zamana ihtiyacımız var" bahaneleri de bence çok sudan.Zira bu takımın en az 3 transfere ihtiyacı var.1) Çabuk bir stopere,2) İki ceza sahası arasında Belluschi tarzı; iki yönlü oynayabilecek bir 8 numaraya,3) Hızlı hücuma yatkın, gol vuruşu iyi olan bir santrfora...Bunları ilk defa bugün yazmıyorum.Avusturya kampından beri dilimde tüy, kaleminde mürekkep bitti!Ama nafile!

BİR DAHA ZOR BULURSUNFener maçından sonra bir daha bu kadar (30 bin civarı) taraftarı ara ki bulasın!Gerçekten bir çuval incir berbat oldu daha ilk iç saha maçında...Yenilmezlik unvanı da gitti!Kalemiz de çok erken düştü!Şimdi 15 günlük milli arada, hep bu maç ve futbol özürlü takım konuşulacak!Taraftar da haklı olarak kahır mektubu yazacak!Çok yazık oldu, çoook!..

Serkan Yetişmişoğlu

---

Geç olmadan 

Bir tarafta attığı gollere ve aldığı galibiyetlere sahadaki oyuncuları ve yedek kulübesi dışında kimsenin sevinmediği bir takım, diğer tarafta 40 bini takımını desteklemek için stadta, yüzbinlercesi ekran başındaki Bursaspor.

Futbolda bu şartlarda çıktığın bir maçı kazanamayabilirsin. Bu böyle bir oyun. Ama bu şekilde mücadele etmeye hakkın yok.

 

İşte o protestoların nedeni buydu.

 

Yanlış kadro planlaması ve buna ilaveten yapılan yanlış oyuncu seçimlerini zaten aylardır vurguluyoruz. Ama en az bunun kadar can sıkıcı ve endişe verici olan bu durumdur.

 

Bursa’da rekor seyirci sayın önünde oynadığın bir maçı nasıl böyle kişiliksiz ve plansız oynarsın ?

Golün geldiğini herkes hissederken, bunu en çok hissedip tedbir alması gereken neden tedbir almaz ?

Bursasporlu oyuncular topla buluşuyor. Yardıma gelen kimse yok. Ne kadar çok pas alternatifin varsa, o kadar çok pozisyon üretme şansın olur. Meşin yuvarlak bir Bursasporlu ile ne zaman buluşsa, etrafına bir sürü Başakşehirli üşüşürken, Timsah’tan yardıma giden kimse olmuyor.

Boş alan oluşturma, rakip savunmayı açma adına doğru koşular yapan kimse yok.

Bakın, takımınız üst düzey yeteneklerden kurulu değilse daha çok koşmalısınız. Kaldı ki dünya futbolunda en yetenekliler bile sahada adeta motor takıyor. Bizimkiler ne koşuyor, ne de topu doğru koşturuyor.

Önde basarak başlasan, oyunu rakip sahada tutacaksın. Yani anlamıyorum. Bu basit kural neden uygulanmaz ?

Ev sahibi sensin. Oyunu uzun süre kendi sahanda kabul ediyorsun. Oyununu kabul ettiremiyorsun.  Rakip sahada çoğalamıyorsun. Hiçbir şekilde tempo yakalayamıyorsun.

 

Golü, pozisyon zenginliğini geçtim. 40 bin kişiden ilk  “Ah” sesi  65. dakikada geliyor.

 

Daha ne diyebiliriz ki ?

 

Kanatlardan gelen orta kaliten tehlike oluşturacak nitelikte değil. Korner kazanıyorsun, kornerler ön direğe kullanılıyor !

 

Planı, plansızlık olan bir takımız sanırım !

 

Aslında ne desek boş sorunun ana nedeni belli.

 

Bir futbol kulübünde doğru ve gerçek bir futbol aklı olmayınca işte böyle oluyor.

Kadro planlaması ve bu planlamaya en uygun oyuncu seçimini yapmak başlı başına bir meziyettir. Bu işten yılda milyonlar kazanan pek çok teknik adam da bunu yapamıyor. Bizimkisi de bunlardan biri.

Yöneticilere zaten hiç girmiyorum. Her biri futbolla alakasız mesleklerdeler ve futbolu seyirci olarak takip ediyorlar. Yani Onlar da bu işin adamı değil. İşte burada yöneticilerin yapması gereken öncelikle bu doğru futbol aklını bulmak, ardından da camianın istediği futbol anlayışını benimsemiş hocayı takımın başına getirmektir. Şuan bu ikisi de Bursaspor’da yok. Olmayınca da sonuç böyle oluyor.

Böylesine atmosferi güzel maçları kaybetmek gerçekten çok daha üzücü oluyor. Gerçi Bursaspor’un yıllardır böyle bir alışkanlığı var o ayrı konu.

Bursaspor taraftarı deplasman rekoru kırarken karşısında bu takım vardı, Bursa’daki taraftar rekoru kırıldığı bu maçta karşısında yine aynı ekibi buldu.

 

Maalesef Bursaspor taraftarı her iki seyirci rekorunu kırarken de ikişer golle mağlubiyeti yaşadı.

 

Bu tabi ki bir tesadüftü.

 

Ama Bursaspor’un içinde bulunduğu durum kesinlikle tesadüf değil. Yapılan, ve aylardır uyarılan hataların ve anlamsız ısrarların sonucudur.

 

Yapılması gerekenler belli. Biz yazmaktan yorulduk.

 

Dileriz fazla geç olmadan gerekli müdahaleler yapılır. 

Hoca takıma zaman lazım demiş ama, asıl lazım olanları yukarıda ifade ettik daha fazla (risk) almaya gerek yok.

Tarık Çapçı