Beytullah Süat'ın bugünkü köşe yazısı.
Antalya'da başrolde yine Paul Le Guen vardı. Yaptıklarıyla yapmadıklarıyla birkez daha mağlubiyeti hazırladı
Kritik maçta rakibi karşısında topa sahip olan ancak hücumda bir şey yapamayan yeşil beyazlılar, Maicon ve Deniz Kadah'ı durduramayınca istediğini alamadı. Son 7 hafta öncesi yine stres yaşıyoruz.
Bursaspor'un rakibi Antalyaspor veya başkabir takım değil.
En büyük rakip Paul Le Guen.
8 numarada John Bostock'un sakatlığında Furkan Soyalp'i oynatmasına bir şey diyemem.
Fakat Shehu'nun kanatta ileri uçta görevlendirilmesini bana kimse anlatamaz.
Bunun tek bir izahı var.
Adamcılık yapıyor hoca. Kendi futbolcularına kıyamıyor.
Agu'yu kesemiyor, Shehu'yu kenara gönderemiyor ama olan Bursaspor'a oluyor.
DAUM'A BENZİYOR
İstedikleri kadar kötü, vasat olsunlar. Senin kadronda Yusuf Erdoğan ve Delarge gibi isimler dururken, savunma yönü kuvvetli bir ismi 62 dakikada hücumda oynatmak rakibe 'gel bu maçı kazan' demektir.
Hatırlarsınız, Daum'da da vardı kendi adamlarını tutma ve bu gibi sabit düşünceler.
Nuh der, peygamber demezdi.
O onu demiş, bu bunu demiş nafile.
Kendilerine göre doğru olandan onları vazgeçirebilmek hakikaten imkansız gibi bir şey.
İSTİKRAR MI?
2-0 olduktan sonra Sow ve Yusuf Erdoğan'ı oyuna alsan ne olur, almasan ne olur.
Sen bunu baştan yapacaksın ki takım maç kazansın.
Sayın Başkan, 'istikrar' diyor fakat yapılacak olan teknik adam var, yapılmayacak olan var.
Paul Le Guen, dünya iyisi birisi olabilir, futbolcularıyla diyalogları da çok iyi olabilir fakat olmadı, olmayacak sayın Başkan.
Nasıl bunu aylardır göremiyorsunuz anlamak mümkün değil.
Benim için en büyük suçlu aylardır gözlerine perde çeken sizlersiniz.
Kaynak: Olay.com.tr